5 Ekim 2013 Cumartesi

5 ekim


Herkes uyuduğuna göre kalvyemin başına geçebilirim. Evet görüyorumda klavyem epey tozlanmış epey hüzünlenmiş anladığım kadarıyla. Çok beklemiş beni, canım benim. Anlayacağınız üzere duygusallığım iki kat arttı. Bunun sebebi bir aşk hikayesi. Tabi pek afilli değil, benim gibi. Zaten dünyalar savaşı olurken aşık olacağım bir insan düşünülemezdi bende pek çok kişi gibi internet vasıtasıyla tanıdım sevdiceğimi. İnternete her zaman kızan, küfürler eden birisi olarak böyle bir sevgiye maruz kalmam oldukça ironik oldu tabi.
Öngörülerimiz var ve bazı tahminlerde bulunuyoruz, doğru olduğu zaman büyük adam oluyoruz. Ve bu görüler tutmadığı vakit önyargılı pislik bir adam oluyoruz. Aslında tamamen geleceği göremeyen aciz insanların yeteneksizliğiyle ilgili olanlar. Yeteneksiz ve bencil insanlar önyargılı olur, alçak gönüllü insanlar ise devamlı pozitif baktığı için onların tercihi daha çok tutar ve daha çok sevilirler. Bir düşünün sizin için kötü bir düşüncesi tutan bir insanı, onu sevebilirmisiniz, sizin kötü yanınızı görmek istemiş ve görmüştür, önyargılı aptalın tekidir. Egoist ibneler bunu hep yaparlar ve kimse tarafından sevilmediklerini söylerler. Evet bende pek çok zaman böyle düşünüp kimsenin beni sevmediğini söyledim, insanların bana uzak olduğunu yani. Ama gerçekler var ve biz bu dünyada yaşıyoruz, ne yazık ki. İbnelere bakmayın siz.
Birisiyle uyuşamadığınız karşınızdaki insanı kötü yapmıyor orospu çocukları. Belki de o aynaya bakmadığın içindir herşey. Belki de kendini çok mükemmel gördüğün içindir herşey. Mütevazi insanları bu yüzden herkes seviyor ve bazı egoist ibneler bu mütevazi insanları daha çok kıskandığı için onlardan ölümüne nefret ederler. Kibirliler bu dünya üzerindeki şeytanların temsilidir aslında. O yüzden nefret ederler gerçeklerden, onlara duymak istediklerini vermek zorundasınız. Bu yüzden sevmem bazı insanları bu yüzden sevmezsiniz bu ibneleri.
Çok zaman geçti burada oturmayalı, çok zaman oldu düşünmeyeli.
Bazı zaman geliyor ve bu zaman oldukça uzun sürebiliyor, insan donup kalıyor. Beyni hiç bir şey düşünmüyor artık tam bir mal gibi kalıyor. Aa bu bir masa aa hava soğumuş üstümü giymeliyim gibi tam bir asalak gibi olduğun zamanlar olur. En azından benim için öyle oluyor yani. Aklından hiç bir düşüncenin geçmediği zamanlar. Ve bazen tam tersi beynimiz öyle oyunlar oynuyor ki gördüğümüz her manzarayı anlamlandırmaya çalışıyoruz. İşte bu gel gitlerle geçiyor günlerim dostlar.
Burada konuşmayı çok özledim. Neyse ne diyordum, ben kimseye bu kadar güvenmedim kimse için bu kadar şey yapmadım. Ve düşünebiliyor musun bütün bunlar internette tanıştığım birisi için. Lanet olsun ihtiyar nasıl böyle konuşabiliyorsun. Size sevdiceğimden bahsetmek istiyorum hemde çok diğer yandan siz bunları dinlemek istemiyorsunuz ki kan istiyorsunuz. Kahretsin tanrılar kurban istiyor. Gelecek yazıda bir kurban verelim o zaman. İyi sabahlar soğuk sabahlar dostlar hepinize.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder