26 Ocak 2013 Cumartesi

Dükkanlı Yazı


Neredeyse her gün aynı yolu kullanıyorum. Bir dükkan var beni üzen bir dükkan. Bazen üzmüş bazen gülümsetmiş bazen birisini hatırlatmış.
Hiç alışveriş yapmadığım içine dahi girmediğim bir dükkana karşı nasıl bir nefret besleyebilirim ki. Aslında nefret değil sadece neden bu dükkan burada diye kızgınım o kadar.
Öylece gözüme takıldığı zamanlar oldu bazen bir iç çekiş yaşadım oradan geçerken. Kahrolası dükkanda çalışanları bile tanımıyorum halbuki.
Zaman geldi oradan geçerken sevindiğim ve içten içe gülümsediğim anlar oldu. Yalan yok. Yaklaşık yarım saatlik yolculuğun nasıl olurda bir kaç saniyelik kısmı üzerine bu kadar kafa yorarım. Nasıl olurda aklımda kalır yüreğime işlenir o anlar.
Zaman geçti gitti ben orada takılı kaldım. Bir şey düşünebilseydim belki farklı olurdu, ama beynimin durduğu zamanlardı işte. Yolumu değiştirmedim hala aynı şekilde gidiyorum. Bazen fark ediyorum orayı ve kendime gülüyorum.
Tanımadığım bilmediğim sadece gördüğüm bir dükkan beni nasıl bu kadar konuşturabildi. 'Platonik' bunu nasıl başarmıştı?
/ hasta ettin beni ihtiyar, simgesel yazı yazıcam diye iyice batırdın yepisyeni sayfayı./
Sağlıcakla


2 yorum:

  1. Hikayeleri olan insanlardan gördüm seni

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herkesin hikayeleri vardır, bazıları anlatmayı istemez bazılarıda nasıl anlatsam diye çabalar. Teşekkürler.

      Sil