7 Ocak 2012 Cumartesi

Sevgi Üzerine Konuşmalar

bir yudum daha alıp sohbete devam etmek istedim ama boğazım öyle düğümlenmiştiki içimdekileri söylemememi 
istememişti sanki..'haklısın'diyebildim sadece samimiyetsiz bir ifade olarak..hiç birşeyi ifade etmeyen o kelimelere
çok anlam yüklemişçesine..o da sustu yüreğindeki cenazeyle karşımdaydı belki hiç ölmek istemediği birini uğurlamıştı ..
aslında kimsenin öldüğü yok, bu korkunç olmayan, kimsenin üzülmediği pembe bir hikayeye olarak başlamıştı herşey..
yada herşey siyah beyazdı..
işkence nedir bilir kafasını yastığına yalnız koyanlar..kalbini bıçakla söküp çıkaran insanlarda vardır..yaşıyormuş
gibi yapanlarla dolu bir şehirde yaşıyorum..ama gözlerinden anlıyorum mutlulukları ve ölümleri..
'tek korkum beni unutması' dedi gözyaşlarını silerek içimdeki fırtınayı anlatmak isterdim..kaldıki onun içinde basit 
bir rüzgardan oluşmuş bir tsunami bir yıkıntı vardı..pek çok insanın yaşadığı bir acı belki ama düşündüm yine bir yudum 
daha alıp 'zaman herşeyin ilacı derler ama yalandır' dedim içimdeki mezarlıkta dolaşırken..yine siyah beyaz bir manzarada
gül bile kokmuyordu belki içine atmıştı herşeyi..kuşlar yoktu etrafta..mutluluğu sorguladım yine mezarın başında ağladım..
beni duymadın bıraktığım kokusuz ve renksiz gülü görmedin..zaten yaşadığın zamanda beni görmediğini hatırlayıp gülün 
yapraklarını ayıklayıp yaydım dörtbir yanına mezarın..kar yağmıştı parkamın üzerine ve umursamıyordum hiçbirşeyi sen 
öldüğünden beri..fermanını kim vermişti biliyorum ve zamana kızıyorum..niye durmuş saatler niye yaz gelmedi hiç..
gerçeğe döndüğümde bir şarkı çalıyordu ve hiç sevmediğim bir adam şarkısı ile beni yaralamaya devam ediyordu..
bu gece aşkın unuttuğum tadını ön dilimde hissettim..arka dilde ise tanenli yapısı ile acı vardı..ne zaman ayrılmıştıki 
damağımdan bu tad dedim..bir yudum daha aldım..artık göz yaşları durmuyordu..
birşey söyleyemedim..bir samimiyet olarak kadehler çarpıştı gökyüzünde sesi yankılandı kulaklarımızda..acısı taze bir 
adam ve mezarlıkta gezinen bir adam için gerçekle yüzleşme vakti gelmişti..
mutluluk çok uzaklardaydı..bir yudum daha alıp mutluluğa kadeh kaldırdık..
güney ekspresi kadar geç kalmasın diye..kötü espri anlayışımızı aldırmayarak..soğuk yatağımıza uyuyamayacığımız bir 
geceyi çıkarmak için yatmaya gidiyorduk..
masada kalan son yudumları döktük mezarlara..onlarda mutlu olsun diye..
onları unutmadığımızı ve unutmayacağımızı bilsinler diye..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder