7 Ocak 2012 Cumartesi

Nefretin Adını Söyle

Bir gün yine son dakikaya bıraktığım işimi tamamlamaya çalışıyordum son hızla eşyalırımı topladım ve kapıyı kilitledim
tam bavulumu alıp dar merdivenlerden inmeye koyulmuştum ki telefon çaldı..Haydi nerede kaldın geç kalacağız diye sitem 
dolu bağırmaya başladı ben tamam yoldayım demekle yetindim..sokaklar yine ıslaktı her zaman böyle olur zaten..
bir yandan dengemi kayetmemeye çabalıyor bir yandanda arabalara dikkat ediyordum karşıdan karşıya geçmek büyük iştir
yaşadığım yerde..Ne hindistan nede newyork bu trafiğe yetişebilir..çünkü burada insanlar araba sürmeyi gazla debriyaj
ayarlamasından ibaret sanıyorlar..
eğer arabayı kaldırabiliyorsan sorun yoktur bu sefil korkaklar için..tam adımımı atmıştımki
son hızla gelen arabanın korna sesiyle kendime gelip ani bir hareketle geriye çekildim..direksiyon başında yaşlı bir adam 
bağırıp çağırıyordu ve sadece 3 metre daha gidebilmek için bunu yapıyordu..ben orada olmasam zaten 3 metre sonra 
trafiğe takılacaktı çünkü herzaman arapsaçı olan bir hemzemin geçit vardı orada..düşünemedim orada ve o işi bitmiş adama
bağırmaya başladım bende yaklaşık 1 dakika boyunca o da önüne bakıp acemiliğinin farkına varıp kafasını çevirdi...
işte orada nefret ettim önüme taş koyan insanlardan bu yaşlı bunak gibi..heryerde önüme geçiyorlar ve arsızlıkları 
yetmezmiş gibi bağırıyorlar söyleniyorlar bir şekilde kendilerini haklı görüyorlar..
sanki dünyada bir tek onlar kalmış gibi sanki bu dünyanın hakimi onlarmış gibi düşünüyor ve yürüyorlar..
Bense başkalarıyla ettiğim kavgaları yine aileme ve arkadaşlarıma taşımaya devam ediyorum..bunu sürekli yaparım herkes gibi..
işte o zaman ben nefret etmeye başlıyorum herşeye kızmaya başlıyorum gereksizce küfür ediyorum insanların kalbini kırıyorum..
biliyorum boş yere, biliyorum sebep yok ama bunu her seferinde tekrar ediyorum..neden bunları yapıyorum neden kendi
sorunlarımı başka insanlara yansıtıyorum..yada yansıtmaya çalışıyorum her gün..
Sonra sabah oluyor ve farkına varıyorum nefretimin sebebini..yumruğumu sıkıyor ve hazırladığım haşlanmış yumurtayı tuzluyorum..
Aslında biliyorum nefretle beraber olduğumu ve nefretle yattığımı..
Biliyorum kimden nefret ettiğimi..içimi kimin titrettiğini ve kimden korktuğumu..
Farkındayım kendime olan nefretimin ve bunun geçmesi için dua ediyorum..
Anlayış için dua etmiyorum...Bencilliğim için, düzelebilmek için ve bekleneni yapabilmek için..
Ama biliyorum yapamayacağım hiçbirini..
Çünkü ben nefretle yatıyorum her gece

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder