28 Ocak 2013 Pazartesi

Birinci Yıl Durum Raporu



Önceleri arkadaşlarımla eğlenmek için hikayeler uydurup gülmek için yazıyordum. Sonra arkadaşlarımdan ayrı düştüğüm için buna ara vermek zorunda kaldım. Uzun bir kaç yılın ardından içimdeki yazma isteği yeniden parlamıştı sanki. Bir gün okuldan geldim ve oturup bir çırpıda içimden geldiği gibi bir yazı yazdım ve bunu facebook'ta paylaştım. Yeni yazılar yazdıkça paylaşmaya devam ettim fakat her seferinde daha çok kısıtlandığımı- ya bunu yazmayayım, küfür etmeyeyim- hissedince arayışa geçtim ve ilk yazılarımı yazıp eğlendiğim bir arkadaşımın tavsiyesiyle açtım bu sayfayı. Bir sene geçmiş olmasına rağmen bana daha uzun bir süreydi gibi geliyor.
İlk zamanlar için sloganım 'meraklısına kendi halinde bir takım düşünceler' tarzında bir cümleydi. İddiasızdım. Öyle olmak gerektiğini düşünüyordum çünkü hiç bilmediğin hiç tanımadığın insanların arasına katıldığın zaman efendi olup susman gerekir. Ortamı süzmen gerekir diye düşünürüm ve uygularım. Bu zaman içerisinde pek çok tecrübe yaşadım istediğim çoğu şeyi elde ettim diyebilirim. Bu seneki amacım kendimi geliştirebilmek ortamı tanıyabilmek ve okunursam da ne ala idi.
Zaman geçtikçe olumlu tepkiler aldıkça dozunda eleştirilerle karşılaştıkça ve çeşitli blogları takibe alıp okuyup gezdikçe yazmaya ve kendimi geliştirmeye daha çok çalıştım. Yazma hevesimi kamçılayan en büyük etkenlerden birisi şüphesiz blog yolculuğuna beraber çıktığım arkadaşım oldu. Onunla tatlı bir rekabet içerisine girmek -ben daha güzel betimlerim, daha güzel duyguyu hissettiririm, zaman tutarak doğaçlamanın kralını yaparım ulan diye birbirimize takılmamız- beni besledi diyebilirim. Burasını ciddiye alıyorum. Facebookta resim ve şarkılarımı, twitterda saçmalıklarımı ve burada ise duygu ve düşüncelerimi özgürce, içtenlikle yazıyorum ve sizlerle paylaşıyorum. Her ne kadar bazı insanlar 'blogger' için eski tadı yok diye konuşsalarda ben oldukça keyif alıyorum ve gördüğüm kadarıyla sizlerde öyle.
Bu süre zarfında bazı tespitlerde bulundum kendimce. Artık istediğim daha fazla okunabilmek ve daha fazla insanla iletişime geçebilmek. Ne kadar çok insan o kadar fazla yorum ve kendini geliştirebilme imkanı diye düşünüyorum. Tabiki bu koşullarda bunu başarabilmem zor. Genelde uzun yazılar çıkıyor ortaya ve 'eski çıktıklarım' tarzında yazılar olmadığı için beklediğim başarıyı yakalaması zor. İnsanların neyi okumaya değer bulduklarını biliyorum herkes biliyor zaten, bazen piyasaya oynamayı deniyorum, bu sefer içime sinmiyor yazdıklarım. Aşk, kadın ve şarap üçgeninde binlerce hikaye yüzbinlerce etkileyici sözü hepimiz yazarız canım. Bu konuda kitap yazmak ve bunun satması, bana garip geliyor. Ben neden başarılı olmayayım. Zira yolculuğa çıktığım arkadaşım şu anda epey başarılı ve hatırı sayılır bir okunma sayısı var. Sky is the limit gibi gazlayıcı bir sözle bu yazının sonuna geleyim yeter konuştum.
Burada yazmaktan keyif alıyorum ve uzun bir süre daha yazmayı düşünüyorum efendim. Amacım daha çok insana ulaşabilmek ve ortak bir frekans yakalamak, bir tarzı tutturabilmek ve bunu insanlara kabul ettirebilmek. Bunun için çalışmayı ve yazmayı bırakmayacağım. Umarım herkes aradığını bulur. Hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Başka bir yazıda görüşmek üzere.
Sağlıcakla.
Bunu dinledim yazarken paylaşayım istedim.

3 yorum:

  1. vaayy çok iddialı ama haklı bir iddia.ben de aynı dönemlerden geçtim-geçiyorum anlıyorum hislerinizi.
    tebrk ederim,nice yıllara.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler. Zaman gösterir neler olacağını çalışıp göreceğiz. :)

      Sil
  2. okudum, vede güzel bir çaba.. yolun açık olsun...

    YanıtlaSil