1 Mart 2012 Perşembe

Uyku:Çocukluk Arkadaşım


Yatağımdan kalkıpta gecenin köründe yazı yada şiir yazmışlığım çok olmuştur.Bu da öyle bir yazı olacak yine titriyorum çünkü sıcacık yatağımı bırakıpta geldim.Neyse birazdan geçer herhalde .Aklıma birşeyler geldiğinde bunu kaçırmak istemiyorum o kadar hoşuma gidiyor ki sabaha hepsi buhar olup gitmiş olacak nefesimle diye ödüm patlıyor.Peşinen söyleyeyim uyumayı sevmiyorum daha çocukluğumdan beridir gelen bir olaydır.Uyumamak için televizyonda ne kadar aptalca şey varsa izliyordum çocukken fark etmiyordu.Önemli olan uyumamaktı ve güç bela yatağa gidiyordum.Peki yattık ama o kadar kolay pes etmek yok hemen dalıyordum hayallere.Of ki ne of, öyle güzel hayaller kuruyordumki uyuyup neşemi bozmak istemiyordum.Tamam hayal aleminde yaşamak değil niyetimiz ama hayal meyal mutlu oluyorsun işte:)
Neyse işte ben uyumak için değil uyumamak için hayal kuruyordum ve bir noktadan sonra vücut artık dayanamayıp şalterleri indiriyordu.Bir nevi sızıyordum.
Hayatım boyunca çok yorgun düştüğüm zamanlar dışında öyle tak diye uyuyamadım.Aslında bir yandan da hemen uyuyabilenleri imreniyorum.Nasıl bi bünye arkadaş kafayı koyar koymaz uyudun yani çok garibime gidiyor.Uyumak mecburiyetindeyiz yani sabah erken kalkmak zorunda oluyorsun iş güç okul yani.İyi hatırlıyorum yatağın etrafına yastıklar dizilirdi sandalye falan koyarlardı yataktan düşmeyeyim diye.Tabi tabi.Gecenin köründe gözlerimi açardım hoppa ayaklar yatakta kalmış sadece, geri kalan herşey yerde.Hem üşüyorum hemde üşeniyorum yorganı üstüme çeker uyumaya devam etmeye çalışırdım tabi bir süre sonra
pes edip yatağa geri dönmek zorunda kalırdım.Ama ilginç birşey tabi o kdar çok dönüyordum ki yataktan düşüyordum ve uykum ağır olduğu için ancak ve ancak üşürsem kalkabiliyordum.
Şöyle söyleyeyim 99 depreminde İstanbulda olmama rağmen depremi hissetmemiştim.Depremden sonra kaldırmışlardı hadi kalk deprem oldu -ulan o nedir diye düşünüyorsun çocuk aklınla tabi sonra evden çıktık ve ben artçı sarsıntıyı hissettiğimde ağlamaya başlamıştım direkt.Öyle ağır bir uykuydu işte.Tamam uykuyu sevmediğimden bahsediyorum ama uyuyunca da tam uyuyorum abi ne yapalım.Neyse işte çocukluktan gelen bir de karabasan denilen şey sanıyorum bir gece uğramıştı.Aniden evde çığlık çığlığa kalkmıştım.3 kere anne diye bağırdım ama 4.de sesimin çıktığını hatırlıyorum sadece.O da etkili oldu sanırım bu konuda.
Rüya konusuna gelince çok ilginç anılar mevcut haliyle herkeslerin de vardır.Mesela tanıdığım fakat sohbetimin olmadığı yada uzun süredir görmediğim insanları önceden rüyamda görebiliyorum.Tabi her zaman olmuyor fakat o gece gördüysem kesinlikle dışarıya çıktığımda karşıma çıkıyor bu insan.Bende kendimden kıllanıyorum bir süre ama sonra geçiyor.Sadece bununla sınırlı değil olacak bir olay varsa onuda görmüşlüğüm vardır.Karıştığımız büyük bir kavgayı önceki gece tüm akışı ile izlemiştim sanki dizi tanıtımı izliyorum anasını satim. Yarın bu saatte kuzey güney bam güm.Bu akşam biraz baktım oradan aklıma geldi :)
Sadece bunlarla sınırlı değil tabi sevdiğim bir arkadaşım vardı büyük keyif duyardım onunla sohbet etmeyi vakit geçirmeyi.Ama arkadaşımdı yani arkadaş arkadaştır.Yaz tatilinde ben bunu 3-4 gün üst üste rüyamda gördüm, tabi geziyoruz dolaşıyoruz falan öyle sıradan rüyalar yani yanlış anlaşılmasın.Bir tanesinde uzaklardan
izliyorum bu gelinlik giymiş peh peh.Neyse işte ben okula başlayınca bunu gördüm tabi oha bir heyecanlanmalar kelimelerin boğazda düğümlenmesi, bir acaip konuşmalar, anlamsız hareketler derken bir süre sonra teşhisi koydum tabi rüyamda ben aşık olmuştum.Oha yani bir bu eksikti derken öyle bir senem falan heba olmuştu gidipte söyleyemedim tabi cesaret edemedim bir de korktum arkadaşlığımız bozulmasın diye.Bir süre sonra baktım geçmiş gitmiş herşey tabi zaman herşeyin ilacı.

Sonraki yıllarda bir kaç sene aralıklarla aynı rüyayı gördüm.Bakın eğer anlayanınız bileniniz varsa yorumlarsa çok sevinirim.Özeti şu şekilde:

İlk gördüğüm rüyada bir adam bizi kovalıyor biz arkadaşlarımızla kaçıyoruz ve ateş ediyor adam bizi öldürmek istiyor.Daha sonra bir yerde saklanıyoruz ve adam çok yaklaşıyor bende o kadar korkmuşumki kan revan uyanıyorum.Aynı rüyayı bir kaç sene sonra tekrar gördüm fakat bu sefer bizde de silah vardı
aynı yerlerden kaçıp aynı yere sığınıyorduk ve mermimiz bitiyordu adam bizi cam kırıklarını fırlatıyordu bende ona fırlatırken elim kesildi ve uyandım.Birkaç sene sonra yine aynı rüyayı gördüm bu sefer daha ileri gidebildim.Adam bizi aynı yere sıkıştırdı fakat ben adamın geleceği yeri bildiğim için elime cam parçasını aldım bu sefer elim kesilmedi ve adam içeri girince hırtlağına yapışıp öldürdüm ve uyandım.Bunun anlamını bilmiyorum niye anlattım onu hiç bilmiyorum zaten:)
Aslında uyumaya çalışırken güzel bir hikayeymiş gibi gelmiştide neyse işte.Daha sonra terk edildiğim bir vakit yine kan revan, 'olamaz' diye bağırarak uyanmıştım.Acaip tansiyonum düşmüş haberim yok, yetiştiler hemen ama nefes almakta zorluk çekiyordum falan hayatımda bir kaç kere aklımdan 'ulan şimdi mi ihtiyar' diyerek
ölümün kokusunu aldım yada aldığımı sandım.Bu da o anlardan birisiydi ciddi ciddi ölüyorumsanmıştım...Tabi ayran içtim geçti o ayrı konu siz onu boşverin.
Son söz olarak terk edilmek ne acaip birşey değil mi?Yani bir düşünsenize o insan birdaha yok.Sevgili olabilir arkadaş olabilir sonuçta sevdiğin, değer verdiğin bir insanı büyük bir ihtimalle göremiyorsun.Ölüm de öyle.Yada liseden ayrılmak ve o arkaşları görememek..Sonuçta hepsinin doğasında ayrılık var, yani aynı kefeye koyduğum yok ikisini.Ama bir türlü arayamıyorsun o sevdiğini 'hadi kalk gidelim hemen şu anda kapa telefonunu bulamasın arayanlar' diyemiyorsun...
Ah işte ah..Dostlar...Belki de cesaretimi toplayamadığım için kaçırdım veya kaçırıyorum pek çok şeyi.Kim bilebilir...
Siz benim yerimde olsaydınız ararmıydınız yoksa kafayı vurup uyurmuydunuz?Yoksa hala uykuyu sevmemi mi bekliyorsunuz..

1 yorum:

  1. uykuyu severim ama rüyalardan korkarım, mümkünse rüya görmek istemem; rüyalar bana hep güzel şeyler de görsem ürkütücü gelir... benimki de böyle bir huy işte...

    YanıtlaSil